top of page

⚖️ Enerji ve Maden Alanlarında Yeni Dönem: ÇED, Ruhsat ve İzin Süreçlerinde Kapsamlı Değişiklikler

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, 19–20 Haziran 2025 tarihlerinde enerji ve maden sektörlerine ilişkin değişiklikler içeren “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni kabul etti.


🟢 ÇED “Gerekli Değildir” Tarih Oluyor


Teklifin en dikkat çekici maddesi, artık bir projenin sadece “ÇED Olumlu Kararı” alması halinde;

Ruhsat alabileceği,

  • Devlet teşviklerinden yararlanabileceği,

  • Kamulaştırma yapılabileceği

  • şeklinde açık bir hüküm içeriyor.

Bu değişiklikle birlikte, “ÇED Gerekli Değildir” kararı ile projelere başlama dönemi kapanıyor. Ancak girişimciler yine de ÇED süreci tamamlanmadan başvuru yapabilecek, fakat işlem yapılamayacak.


⚒️ Ruhsat ve Rehabilitasyon Bedelleri Yeniden Tanımlandı


Yasa ile birlikte;

“Çevre uyum teminatı” kaldırılıyor.

Yerine rehabilitasyon bedeli geliyor.

İşletme ruhsat bedelinin %100’ü kadar rehabilitasyon bedeli ayrıca alınacak.

Rehabilitasyon bedelleri yatırım amaçlı nemalandırılarak sadece rehabilitasyon faaliyetlerinde kullanılabilecek.


Bu düzenleme, doğaya verilen zararın kalıcı biçimde giderilmesini hedefliyor. Maden işletmelerine sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk yükümlülüğü getiriliyor.


🧭 İzin Süreçlerinde “Süre Bitince Onaylanmış Sayılacak” Dönemi

Yeni yasa, enerji ve madencilik yatırımlarında uzayan bürokratik izin süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyor:


  • Kurumlara 3 ay cevap süresi veriliyor.

  • Cevap verilmemesi halinde 1 ay ek süre tanınıyor.

  • Bu süre sonunda başvuru onaylanmış sayılacak.


🪨 Kritik Madenler Milli Güvenlik Unsuru Sayılıyor


  • Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı Mustafa Varank’ın açıklamasına göre:

  • Kritik madenler artık yalnızca ekonomik değil, enerji arz güvenliği ve milli güvenlik unsuru olarak da değerlendiriliyor.

  • Güneş panelleri, bataryalar, rüzgar türbinleri gibi yeni nesil teknolojilerde kullanılan stratejik madenlere özel önem veriliyor.


🌿 Zeytinlik Alanlarda Kamu Yararı Şartıyla Faaliyet


  • Bir diğer önemli düzenleme:

  • Zeytinlik sahalarda madencilik faaliyetleri yalnızca “kamu yararı” kararı ile yapılabilecek.

  • Her yıl için zeytinlikte faaliyet gösteren işletmeden, işletme ruhsatı kadar ek rehabilitasyon bedeli alınacak.


❌ OLUMSUZ YÖNLERİ

1. Zeytinliklerde Madencilik İzni Devam Ediyor

Kamu yararı kararı şart koşulsa da, çevreciler bu tür alanların mutlak koruma alanı olması gerektiğini savunuyor.

Zeytinliklerin milli gıda güvenliği ve biyoçeşitlilik açısından taşıdığı kritik rol, bu alanların hiçbir şekilde madenciliğe açılmaması gerektiğini öne çıkarıyor.


2. İzin Sürelerinin Kısalması, Detaylı İnceleme Riskini Azaltabilir

  • İlgili kurumlara verilen kısa cevap süreleri (3 ay + 1 ay) çevreciler açısından endişe kaynağı.

Zaman baskısı altında yapılan incelemelerin, alanın hassasiyetini göz ardı edebileceği düşünülüyor.


3. Rehabilitasyon Uygulamalarının Denetimi Belirsiz

  • Rehabilitasyon bedelinin amacı net olsa da, uygulamanın nasıl ve kim tarafından denetleneceği açık değil.

Geçmişte yaşanan “rehabilitasyon görünümlü sahte uygulamalar”, çevrecilerde güvensizlik yaratıyor.


4. “Kamu Yararı” Tanımı Belirsiz

  • “Kamu yararı” kavramı net tanımlanmadığı için, çevreciler bu ifadenin esnetilerek doğa tahribatına gerekçe yapılabileceği konusunda kaygılı.

Bu, özellikle yerel halkın rızası olmadan yapılacak projeler için ciddi bir sorun teşkil edebilir.


🔍 SONUÇ: 

Yeni düzenlemeler, kâğıt üzerinde çevreyi daha fazla koruyan bir yapı sunsa da, uygulamadaki şeffaflık ve denetim zayıflıkları çevrecileri endişelendiriyor.

Bazı maddeler önemli kazanımlar içerirken, özellikle zeytinlikler ve izin süreçleri gibi alanlarda daha net ve korumacı hükümler bekleniyor.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page